27.05.2009-03:15
BİR İSİMSİZ YAZI DAHA GELDİ. YAYINLAMAK DÜŞER BİZEDE...
Erkeklerin bilmedikleri ve öğrenmeleri gereken ilişkilerle ilgili bazı noktalar var. İşte bunlardan bazıları…Sizin ilişkilerinizde tutku en fazla bir sene sürüyor. Partnerinizi düş kırıklığına uğratmak yerine istediği herşeyi yapıyorsunuz ve sonuçta sıkılıp bırakmak istiyorsunuz.
Belki de bağlılık ve sorumluluktan kaçıyorsunuz. Ya da henüz doğru insanla karşılaşamadınız. Hayatınızın geri kalan kısmında ateşi hala canlı tutmak mümkün mü?
Mükemmeliyetçilik. Pasiflik. Düş kırıklığı. Karmaşıklık. Can sıkıntısı. Suçluluk duygusu. Erkeklerin bu kadar kısır kalplerinin olabilmesi gerçekten çok üzücü. Kendilerini kırılmaktan korumak için kullandıkları kalpler…
Erkeklerin bilmedikleri ve öğrenmeleri gereken ilişkilerle ilgili bazı noktalar var. İşte bunlardan bazıları…
1. Aşk, şehvet değildir. Şehvet, insanların üremeleri için gerekli biyolojik mutluluk içeren bilgisizlik ve vücut tarafından salgılanan kimyasalların oluşturduğu bir karışımla meydana gelir. Bu şehvetli şeylerin tümü romantizmi doyurur ama aşkın daha fazlasına ihtiyacı vardır.
2. Bir insana aşık olabilmek onlara kemik kanseri olduklarında veya defalarca duyduğunuz bir şakayı size söylediklerinde gülebilecek kadar çok sevmelisiniz. Kimyasal olarak bir insana sınırlı zaman içerisinde bağlı kalabilirsiniz. Bundan sonrası ise biraz çaba gerektirir. Çılgın, takıntılı, coşkun tutku yemeğin hepsi değil sadece tadını veren kırmızı biberidir. Acıyı hissettikten sonra neler olacağını görmek için bir süre beklemeniz gerekir.
3. Mükemmeliyetçilik ve aşk birlikte yürümüyor. Hepimiz partnerimizi hayal kırıklığına uğratmanın korkusunu yaşıyoruz. Tüm mükemmel olma çabalarınız günün birinde patlak veriyor ve siz bir anda yok oluyorsunuz. O yüzden ilişkilerde insanın kendisi gibi davranması gerekiyor. İşin ucunda kabul edilmemek olsa bile. Kibarca hayır demeyi ve gerçekten hissederek evet demeyi öğrenmelisiniz.
4. Evliliği tatsız bir iş olarak görmemek lazım. Eğer aşk ilişkiniz başladıktan kısa bir süre sonra romantizminizde sabit bir düşüş varsa neden bu kadar hevessiz olduğunuzu bulmak için çok fazla düşünmeye gerek yok.
Hiç kimse konserve bir hayat yaşamak istemez. Kabul etmek lazım ki evlilikler içerisinde insanlar olduğu sürece hep böyle sıkıcı olacaktır. O yüzden kendinizi entelektüel ve ruhani olarak canlı tutmaya çalışın. Size ilham veren ve destek olan bir partner seçin.
Küçük düşünmeyin ve az hissetmeyin. İçinizden gelen sesi dinleyin. Gerçekten istediklerinizi ve gerçekten sevdiğiniz birisini bulun.
Şu sözleri tekrarlayın : “Aşk çaldığım bir hediye gibidir. Şu zamandan sonra ne aldıysam bedelini ödemeye istekliyim. Ve artık ne istediğimi biliyorum” deyin.
Eğer besleyemeyecekseniz kendinize bir ev hayvanı almayın. Eğer kendiniz olamayacaksanız ve kendinizden birşeyler veremeyecekseniz bir ilişkiye başlamayın.